Aiden
18 Mart 2016 Cuma
21 Temmuz 2015 Salı
Nasıl yakışıklı olunur?
Bu başlığı atma sebebimi açıklayayım. Eğer bunu erkekler okuyacaksa böyle bir başlığı aratarak konuya gireceklerdir.
Konuya şöyle girmek istiyorum:
Konuya şöyle girmek istiyorum:
Neden böyle oturmak yerine :
Bunu seçiyorsunuz. Kroluğun daniskası yani. '' semt çocuğu oturuşu'' olarak adlandırıdığınız bu iğrenç hareketi yapmak yerine ilk attığım fotoğraftaki gibi neden çekici bir şekilde oturmayasın?
1) Oturuş: Oturuşumuzu düzeltmemiz gerekiyor. Her erkek kızların ilgisini çekmek ister şimdi inkar etmeyin :D. '' Semt çocuğu'' ''ayan'' falan işlerini de bırakın.
Bu saç modeli yerine '' kro modeli'' yerine:
Neden bu tür saç modellerini seçmiyorsunuz?. Bu saç modelini yaptırmak çok mu zor?
2) Saç : Saçlarınıza özen vermelisiniz, gerekirse her gün uğraşmalısınız.
Bunun yerine :
Neden bu değil!!!!!?????
3) Vücut: Arkadaşlar çok kas da olmasın ortasını bulun bu fotoğraftaki gibi.
Baylar, yapacağınız şeyler çok zor şeyler değil. Geçen yolda semt çocuğu gördüm nerden semt çocuğu olduğunu biliyorsun diye sorarsanız ise cevabım şu olur; Çocuk zaten 3 bacağın girebileceği bollukta kot pantolon giyiyor. Ya fosforlu yeleği ya da 2 aydır üzerinden çıkarmadığı fosforlu tişörtler üstler. Çakma (fake) airmax.
Ama çocukta tip vardı, bıyıklarını da alsa çıkmış baya. Saçlarını da yatırmış alnına, onun yerine yukarıda attığım modellerden birini yap çok muz or allah aşkına? . Zaten hep saçlarını açıcıyla ve ya sarı boyayla açıyorlar, o kimisinde güzel kimisinde iğrenç duruyor onu bilemem görmeden.
AYRICA ABAZALIKTAN DA ÇIKIN!
18 Temmuz 2015 Cumartesi
Kötü kız (bad girl)
Böyle saçma sapan bir blog açmamın nedeni var, girişi böyle yapayım. Şöyle ki, hep hayal ettiğim yazar olmaktı, sonradan aklıma geldi böyle okunmasını beklediğim ve ya beklemediğim bir şekilde açtım bu blogu. Zaten wattpad yazarlığı yapıyorum. Ama okuyucum bana yetecek kadar olsa da ben hikayeme devam etmiyorum. Bilmiyorum sıkılıyorum. Bu bloga da arada sırada girip bir şeyler yazacağım. Bence siz burayı hiç okumasaydınız..Neden yazdım bilmiyorum da zaten her neyse, konumuza dönelim..)
Öncelikle kendiniz olun, ben bu adımı atarken isteyerek yapmamıştım. Sadece sağ ve sol tarafımın ne istediğini bilemeyerek geldim buraya. Bir yanım, hep cici kızı sever. Hanımefendi, çalışkan, anlayşlı, terbiyeli. Diğer yanım ise, kötü kızı sevdi hep. İnsanlar sana gülümsemiyorsa sen neden anlayışlı davranıp gülümsüyorsun diyerek kendime kızıyorum. Bu duruma ayrıca sinirleniyorum da. Basit bir şey olsa da beni üzdükleri zaman, onlara yaptıklarının en kötüsünü yapmak istiyorum. Acı çeksinler, düşündükçe bile yumruğumu sıkıp birilerine dalasım geliyor. Bu hayatta her zaman başkalarını düşündüğüm için suçlu oldum ben. Tamam, anlarım benim de hatalarım var. Ama hatalar oturup üzülmek için değil, güçlenip ayağa kalkmak için. Bunu bir yerde okumuştum ve ne kadar anlamlı olduğunu düşünüp hak verdim. Hayata insanların açısından bakıp resmen onların acısını kendim yaşıyormuş gibi düşünüp onlara üzülürdüm. Artık üzülmekten bıktım. İnsanları önemsemekten bıktım. Neden verdiğim değerin karşılığını alamıyorum?. Bazen hep somurtmak istiyorum. Çünkü, kimsenin haddine değil benim gülüşlerim. Hak etmeleri lazım. Oturup düşünüyorum, ben bu kadar nefret ediyorsam hayattan. Neden sosyopat olmuyorum?. Buna özenmiyorum, nasıl görünmek istiyorsam onu yapıyorum. Ama her zaman içimde kalbim atacak. Sadece böyle görünmek istiyorum, yeterince görünüyorum zaten.
Başlayalım adım adım;
İnsanları etkileme ve kandırma konusunda kimse sosyopatın eline su dökemez; kolay kolay kimsenin inanmayacağı yalanları, allayıp pullayarak yutturmakta çok beceriklidirler.
Öncelikle kendiniz olun, ben bu adımı atarken isteyerek yapmamıştım. Sadece sağ ve sol tarafımın ne istediğini bilemeyerek geldim buraya. Bir yanım, hep cici kızı sever. Hanımefendi, çalışkan, anlayşlı, terbiyeli. Diğer yanım ise, kötü kızı sevdi hep. İnsanlar sana gülümsemiyorsa sen neden anlayışlı davranıp gülümsüyorsun diyerek kendime kızıyorum. Bu duruma ayrıca sinirleniyorum da. Basit bir şey olsa da beni üzdükleri zaman, onlara yaptıklarının en kötüsünü yapmak istiyorum. Acı çeksinler, düşündükçe bile yumruğumu sıkıp birilerine dalasım geliyor. Bu hayatta her zaman başkalarını düşündüğüm için suçlu oldum ben. Tamam, anlarım benim de hatalarım var. Ama hatalar oturup üzülmek için değil, güçlenip ayağa kalkmak için. Bunu bir yerde okumuştum ve ne kadar anlamlı olduğunu düşünüp hak verdim. Hayata insanların açısından bakıp resmen onların acısını kendim yaşıyormuş gibi düşünüp onlara üzülürdüm. Artık üzülmekten bıktım. İnsanları önemsemekten bıktım. Neden verdiğim değerin karşılığını alamıyorum?. Bazen hep somurtmak istiyorum. Çünkü, kimsenin haddine değil benim gülüşlerim. Hak etmeleri lazım. Oturup düşünüyorum, ben bu kadar nefret ediyorsam hayattan. Neden sosyopat olmuyorum?. Buna özenmiyorum, nasıl görünmek istiyorsam onu yapıyorum. Ama her zaman içimde kalbim atacak. Sadece böyle görünmek istiyorum, yeterince görünüyorum zaten.
Başlayalım adım adım;
İnsanları etkileme ve kandırma konusunda kimse sosyopatın eline su dökemez; kolay kolay kimsenin inanmayacağı yalanları, allayıp pullayarak yutturmakta çok beceriklidirler.
1) Genellikle karizmatiktirler; çevrelerinde çoğunlukla bir hayran kitlesi bulunur. Cinsel açıdan da çekici oldukları söylenebilir.
2) Sosyopatlar kararlarında ve davranışlarında spontandırlar; planlı, programlı yaşadıkları söylenemez. Sıradan insanlardan farklı olarak tuhaf karşılanabilecek davranışlarda bulunurlar. Normal sosyal ilişkileri kopuktur. Tehlikeli ve mantıksız eylemlerde bulunmaktan çekinmezler.
3) Utanma, suçluluk veya pişmanlık duymazlar. Aslında beyinlerinde bu duyguları işleyebilecek bir merkez yoktur; varsa bile bozuktur. Dolayısıyla en ufak bir vicdan azabı duymadan insanları kolayca kandırabilir, tehdit edebilir veya zarar verebilirler. Kendi çıkarları için başkalarına zarar vermekten çekinmezler. “Başarılı” bir sosyopatın bir ülkede üst düzey mevkilere rahatça yükselmesi bu yüzdendir.
4) Deneyimleri ile ilgili beklenmedik yalanlar icat etmekte çok ustadırlar. Olayları o kadar abartırlar ki bir noktadan sonra saçmalamaları kaçınılmaz hale gelir. Ancak çarpıtılmış gerçekleri bir öykünün arasına ustaca gizleyerek, saf ve iyi niyetli insanları yalanlarına kolayca kandırırlar.
5) İnsanlara hükmetmeye bayılırlar. Bedeli ne olursa olsun her tartışmada ve kavgada kazanan taraf olmak isterler.
6) Çoğu zekidir, ancak zekâlarını diğer insanları kandırmak için kullanırlar. Yüksek IQ’lu olanlar toplum için gerçek bir tehdit unsuru olabilirler. İşte bu nedenle yasalara yakalanmadan cinayet işleyebilen seri katillerin çoğu sosyopattır.
7) Sevme ve âşık olma yeteneğinden yoksundurlar. İstediklerini elde etmek için severmiş, empati duyarmış gibi yaparlar. Gerçek yaşamlarında kimseyi sevmezler.
8) Şiirsel bir dilleri vardır. Sözcükleri çok ustaca kullanırlar. İnsanları konuşmalarıyla kendilerine hayran bırakacak kadar iyi hatiptirler. Öykü anlatma ve şiir okumada ustadırlar.
9) Hiçbir zaman özür dilemezler. Yanlışlık yapmış olduklarına inanmazlar; suçluluk hissi duymazlar. Hatalı oldukları kanıtlanmış olsa bile özür dilemezler ve saldırılarına devam ederler.
10) Derin bir hayal âleminde yaşarlar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)