Öncelikle kendiniz olun, ben bu adımı atarken isteyerek yapmamıştım. Sadece sağ ve sol tarafımın ne istediğini bilemeyerek geldim buraya. Bir yanım, hep cici kızı sever. Hanımefendi, çalışkan, anlayşlı, terbiyeli. Diğer yanım ise, kötü kızı sevdi hep. İnsanlar sana gülümsemiyorsa sen neden anlayışlı davranıp gülümsüyorsun diyerek kendime kızıyorum. Bu duruma ayrıca sinirleniyorum da. Basit bir şey olsa da beni üzdükleri zaman, onlara yaptıklarının en kötüsünü yapmak istiyorum. Acı çeksinler, düşündükçe bile yumruğumu sıkıp birilerine dalasım geliyor. Bu hayatta her zaman başkalarını düşündüğüm için suçlu oldum ben. Tamam, anlarım benim de hatalarım var. Ama hatalar oturup üzülmek için değil, güçlenip ayağa kalkmak için. Bunu bir yerde okumuştum ve ne kadar anlamlı olduğunu düşünüp hak verdim. Hayata insanların açısından bakıp resmen onların acısını kendim yaşıyormuş gibi düşünüp onlara üzülürdüm. Artık üzülmekten bıktım. İnsanları önemsemekten bıktım. Neden verdiğim değerin karşılığını alamıyorum?. Bazen hep somurtmak istiyorum. Çünkü, kimsenin haddine değil benim gülüşlerim. Hak etmeleri lazım. Oturup düşünüyorum, ben bu kadar nefret ediyorsam hayattan. Neden sosyopat olmuyorum?. Buna özenmiyorum, nasıl görünmek istiyorsam onu yapıyorum. Ama her zaman içimde kalbim atacak. Sadece böyle görünmek istiyorum, yeterince görünüyorum zaten.
Başlayalım adım adım;
İnsanları etkileme ve kandırma konusunda kimse sosyopatın eline su dökemez; kolay kolay kimsenin inanmayacağı yalanları, allayıp pullayarak yutturmakta çok beceriklidirler.
1) Genellikle karizmatiktirler; çevrelerinde çoğunlukla bir hayran kitlesi bulunur. Cinsel açıdan da çekici oldukları söylenebilir.
2) Sosyopatlar kararlarında ve davranışlarında spontandırlar; planlı, programlı yaşadıkları söylenemez. Sıradan insanlardan farklı olarak tuhaf karşılanabilecek davranışlarda bulunurlar. Normal sosyal ilişkileri kopuktur. Tehlikeli ve mantıksız eylemlerde bulunmaktan çekinmezler.
3) Utanma, suçluluk veya pişmanlık duymazlar. Aslında beyinlerinde bu duyguları işleyebilecek bir merkez yoktur; varsa bile bozuktur. Dolayısıyla en ufak bir vicdan azabı duymadan insanları kolayca kandırabilir, tehdit edebilir veya zarar verebilirler. Kendi çıkarları için başkalarına zarar vermekten çekinmezler. “Başarılı” bir sosyopatın bir ülkede üst düzey mevkilere rahatça yükselmesi bu yüzdendir.
4) Deneyimleri ile ilgili beklenmedik yalanlar icat etmekte çok ustadırlar. Olayları o kadar abartırlar ki bir noktadan sonra saçmalamaları kaçınılmaz hale gelir. Ancak çarpıtılmış gerçekleri bir öykünün arasına ustaca gizleyerek, saf ve iyi niyetli insanları yalanlarına kolayca kandırırlar.
5) İnsanlara hükmetmeye bayılırlar. Bedeli ne olursa olsun her tartışmada ve kavgada kazanan taraf olmak isterler.
6) Çoğu zekidir, ancak zekâlarını diğer insanları kandırmak için kullanırlar. Yüksek IQ’lu olanlar toplum için gerçek bir tehdit unsuru olabilirler. İşte bu nedenle yasalara yakalanmadan cinayet işleyebilen seri katillerin çoğu sosyopattır.
7) Sevme ve âşık olma yeteneğinden yoksundurlar. İstediklerini elde etmek için severmiş, empati duyarmış gibi yaparlar. Gerçek yaşamlarında kimseyi sevmezler.
8) Şiirsel bir dilleri vardır. Sözcükleri çok ustaca kullanırlar. İnsanları konuşmalarıyla kendilerine hayran bırakacak kadar iyi hatiptirler. Öykü anlatma ve şiir okumada ustadırlar.
9) Hiçbir zaman özür dilemezler. Yanlışlık yapmış olduklarına inanmazlar; suçluluk hissi duymazlar. Hatalı oldukları kanıtlanmış olsa bile özür dilemezler ve saldırılarına devam ederler.
10) Derin bir hayal âleminde yaşarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder